Maliye Bakanlığı 15 Şubat 2017 tarihli ve 29980 sayılı Resmi Gazete'de yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, bir çok konuda yeni düzenleme yaptı, hatalı bazı uygulamalarını ise görüş değişikliğine giderek düzeltti.
Geçtiğimiz 5-6 yıllık süreçte, yıllardır süregelen ve KDV Kanununun ruhuna ve tekniğine uygun olarak yapılan bazı uygulamalardan vazgeçilerek, genellikle mükellefler aleyhine sonuç doğuracak yeni uygulamalara geçildiğini hayretle izledik ve çok şaşırdık. Hatta bazı uygulamaların ne amaçla yapıldığını meslek mensupları olarak anlayamadık bile.
Aşağıda, 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, bir anlamda "U" dönüşü yapılarak tekrar ve yeniden doğrusuna yani önceki ilk şekline dönülen iki uygulamadan bahsetmeden edemeyeceğiz. Ayrıca, haksızlığa uğrayan ve satıcıların fatura düzenlememesi yüzünden KDV indirim hakları elinden alınan mükelleflere yönelik olarak yapılan ancak biraz eksik kalan düzenlemeyi de ayrıntısı ile inceleyeceğiz.
1) Sorumlu Sıfatıyla KDV Beyanının Hiç Yapılmadığının Veya Eksik Yapıldığının Tespiti Üzerine Veya Mükellefin Kanuni Süresinden Sonra Sorumlu Sıfatıyla Verdiği Beyanname Üzerine Tarh Edilen KDV'ler İndirim Konusu Yapılabilecek
Süregelen uygulamaya göre, sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine tarh edilen KDV'ler, vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla indirim konusu yapılabiliyordu. Yani, zamanaşımı süresi içerisinde bir kaç yıl geçse dahi, sorumlu sıfatıyla adına KDV tarhiyatı yapıldığı yada kendisinin düzelttiği beyannameye göre sorumlu sıfatıyla KDV tarh edildiği takdirde, mükellefler bu KDV'leri, ödemeleri ve ödemeyi yaptıkları yılı aşmamak şartıyla indirebiliyorlardı.
Ancak, Maliye Bakanlığı ani bir görüş değişikliğine giderek, bu şekilde tarh edilen KDV'nin indirimini "ödeme ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması" şartından vazgeçerek, "vergiyi doğuran işlemin meydana geldiği takvim yılını aşıp aşmama" şartına bağlamıştır. Yani, Maliye'nin bu ikinci uygulamasına göre, mükellefler, sorumlu sıfatıyla KDV beyanının gerektiği işlemin doğduğu yılın sonuna kadar sorumlu sıfatıyla adına KDV tarhiyatı yapıldığı yada kendisinin düzelttiği beyannameye göre sorumlu sıfatıyla KDV tarh edildiği takdirde, bu vergiyi ödemeleri şartıyla indirim konusu yapabiliyorlardı. Sorumlu sıfatıyla KDV beyanının yapılmasını gerektiren işlemin doğduğu yıl aşıldıktan sonra sorumlu sıfatıyla adına KDV tarhiyatı yapıldığı yada kendisinin düzelttiği beyannameye göre sorumlu sıfatıyla KDV tarh edildiği takdirde, bu verginin indirimi söz konusu olamamaktaydı. Yani, indirim hakkı, sorumlu sıfatıyla beyan işleminin yapılacağı yılın sonu ile sınırlandırılmış, bu yıl aşılmışsa sorumlu sıfatıyla da olsa bu KDV'lerin indirim konusu yapılması engellenmişti.
Örneğin,Haziran 2013 döneminde yurt dışı hizmet ithalatı nedeniyle 200.000 TL. KDV'yi sorumlu sıfatıyla beyan etmediği ve bu aya ilişkin 2 no.lu KDV beyannamesini vermediği tespit edilen mükellef (A)'ya, 16 Aralık 2016 tarihinde 200.000 TL. KDV tarh edilerek ve bir kat vergi ziyaı cezası kesilerek tebliğ edilmiştir. Mükellef (A) 30 Ocak 2017 tarihinde uzlaşmaya vararak, 200.000 TL. KDV'yi ve 20.000 TL. vergi ziyaı cezasını 10 Şubat 2017 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine ödemiştir. Maliye Bakanlığı'nın ilk görüşü ve uygulamasına göre bu şekilde ödenen KDV, 2017 yılı sonuna kadar herhangi bir dönemde indirim konusu yapılabiliniyorken, ikinci görüşü ve uygulamasına göre ise vergiyi doğuran olayın meydana geldiği 2013 yılının aşılmış olması nedeniyle indirim konusu yapılamıyordu.
Maliye Bakanlığı yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, bir anlamda "U" dönüşü yapılarak tekrar ve yeniden doğrusuna yani önceki ilk uygulamasına geri döndü diyebiliriz. Söz konusu Tebliğin 18. maddesi ile, KDV Genel Uygulama Tebliği'nin III/C-5.6.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir:
"Sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine bu vergilerin tarh edilmesi halinde, tarh edilen KDV'nin vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla, ödenen KDV'nin indirim konusu yapılması mümkündür."
Yapılan bu düzenlemeye göre, sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine tarh edilen KDV'ler,
- Vergi dairesine ödenmesi,
- Ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması
şartıyla, indirim konusu yapılabilecektir. Yukarıda yer alan örnekte yer alan KDV tutarı, 2017 Şubat döneminden başlamak üzere 2017 yılı sonuna kadar herhangi bir dönemde indirim konusu yapılabilecektir.
2) Faturanın Alıcı Tarafından Dava Konusu Yapıldığı Durumlarda, Bu Faturada Yer Alan ve Daha Önce İndirimine İzin Verilmeyen KDV, Artık Davanın Sonuçlandığı Yılda İndirilebilecek
Maliye Bakanlığı, alıcılar tarafından faturaya TTK.ya göre itiraz edilerek dava konusu yapıldığı durumlarda, davanın sonucuna göre bu faturalarda yer alan KDV'nin indirimine, faturanın düzenlendiği yılın aşılıp aşılmadığına bakarak karar vermekte, yıl aşılmışsa bu KDV'nin indirimine izin vermemekteydi. Yani alıcılar bu gibi durumlarda, söz konusu faturalardaki KDV'yi indirim konusu yapamamaktaydılar. Örneğin, alıcı (A) 20.11.2015 tarihinde düzenlenen faturayı dava konusu yapmış, açtığı dava 20.02.2017 tarihinde aleyhine sonuçlanmıştır. Maliye Bakanlığı'nın değişmeden önceki görüşüne göre, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yıl olan 2015 yılı aşılmış olduğundan, bu faturadaki KDV'nin fatura 2017 yılı içerisinde yasal defterlere kaydedilse dahi indirim konusu yapılması mümkün bulunmuyordu. Bu durum ise, mükelleflerin iki kere cezalandırılmasına ve ciddi mağduriyetlerine neden oluyordu.
Ancak, Maliye Bakanlığı yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, bu görüşünden mükellefler lehine feragat ederek, bu KDV'nin indirimine izin vermiştir. Söz konusu Tebliğin 18. maddesi ile, KDV Genel Uygulama Tebliği'nin III/C-5.6.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir:
"Diğer taraftan, düzenlenen faturanın alıcı tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilir".
Yapılan bu düzenlemeye göre, düzenlenen faturanın alıcı tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilecektir. Yukarıdaki örnekte yer alan faturadaki KDV, davanın sonuçlandığı 2017 yılı içerisinde yasal defterlere kaydedilmek şartıyla indirim konusu yapılabilecektir.
Mükelleflerin mağduriyetlerine neden olan bir uygulamanın daha, mükellefler lehine çözümlenmesini olumlu bulduğumuzu belirtmek istiyoruz.
3) Zamanında Düzenlenmeyip Alıcının Noterden Gönderdiği İhtarname Üzerine Satıcı Tarafından Düzenlenen Faturalardaki KDV'nin İndirimine Belli Şartlar Dahilinde İzin Verildi
Uygulamada, mal ve hizmet bedeli ve KDV'si ödendiği halde, satıcılar tarafından faturasının düzenlenmemesi olayına sıkça rastlanılmaktadır. Bu gibi durumlarda, alıcılar mağdur olmakta, faturalardaki mal bedelini kayıtlarına alamamakta, KDV'lerini de indirim konusu yapamamaktadırlar. Alıcıların bu durumda yapacakları iki işlem bulunmaktadır: Birincisi, alıcıların noterden ihtarname göndererek faturanın düzenlenmesini istemesi, ikincisi ise, Maliye Bakanlığı'na satıcıların şikayet edilmesidir. Her iki durumda da, faturanın teslim veya hizmetin yapıldığı yıl aşılmamak şartıyla düzenlenmesi ve bu faturanın yasal defterlere yine aynı yıl içinde kaydedilmesi şartıyla bu faturadaki KDV indirim konusu yapılabiliyor, yıl aşılmışsa yani fatura izleyen yıl düzenlenmişse, bu faturadaki KDV'ler indirim konusu yapılamıyordu. Bu ise, satıcının kusurundan kaynaklanan bir nedenle, alıcının KDV indirim hakkının ortadan kalkmasına yol açıyordu.
Maliye Bakanlığı, bu konudaki mağduriyetleri ve alıcıların iradesi dışındaki nedenlerle ortaya çıkan bu sorunu çözmek amacıyla yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 18. maddesi ile, KDV Genel Uygulama Tebliği'nin III/C-5.6.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragrafı eklemiştir:
"KDV'ye tabi işlemi yapan satıcı tarafından zamanında düzenlenmeyip, alıcı tarafından en geç fatura düzenleme süresinin son gününü takip eden vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname gönderilmesi üzerine satıcı tarafından düzenlenen faturada gösterilen KDV, alıcı tarafından faturanın düzenlendiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirim konusu yapılabilir."
Bu düzenlemenin incelenmesinden de fark edileceği üzere, KDV'ye tabi mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan satıcı tarafından faturasının süresinde düzenlenmemesi halinde,
- Alıcı tarafından en geç fatura düzenleme süresinin son gününü takip eden vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname gönderilmesi,
- Bu ihtarnameye istinaden satıcı tarafından faturanın düzenlenmesi
şartıyla, bu faturada gösterilen KDV, faturanın düzenlendiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla alıcı tarafından indirim konusu yapılabilecektir. Burada, yıl aşımı şartı bulunmamakta olup, satıcılar ihtarname üzerine faturayı bir sonraki yılda da düzenlese, alıcı bu faturayı yasal kayıtlarına alarak KDV'sini indirim konusu yapabilecektir.
Ancak, yeni düzenleme olumlu olmakla beraber, KDV indirimi mutlak suretle yine satıcı tarafından fatura düzenlenmesi koşuluna bağlanmıştır. İhtara rağmen satıcının faturayı düzenlemediği durumlarda ne olacak? Ödenen KDV yine indirilemeyecek, alıcı yine mağdur olacak. Bize göre, alıcının üzerine düşeni yaptığı, noterden ihtarname gönderdiği ve Maliye Bakanlığı'na şikayette bulunduğu durumlarda, ödemenin bankacılık sistemi içerisinde yapılması koşuluyla, banka dekontlarına dayanılarak KDV indirimi yapılmasına izin verilmelidir.
Saygılarımla.
Tarih: 16.02.2017
Abdullah TOLU
Yeminli Mali Müşavir
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.