Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut ŞAHİN'in,
" Kullanılan konut kredisi için bankalar KDV alıyor. Tüketici aldığı daireyi peşin değil de kredi ile alması durumunda tüketici lehine durumlar ortaya çıkıyor. Tüketicilerimiz bunlardan habersiz. Konutunu finansal kiralama yöntemiyle veya sahip olduğu evi teminat göstererek alan tüketiciler KDV'den muaf olduğunu bilmelidir. Tüketiciler konut kredisi kullanarak elde ettikleri daire için ödedikleri KDV'yi geri alabilirler. Bunun için ödedikleri KDV rakamına göre tüketici hakem heyetlerine ve tüketici mahkemelerine başvurmaları gerekiyor.Türkiye'de insanların konut sahibi olmaları için yapılan düzenlemelerden bazıları yeterince bilinmiyor. Bu düzenlemelerden birisi de 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesidir. "
şeklindeki açıklaması dün yazılı ve görsel basının gündemine bomba gibi düştü. Haberi okuyan çok sayıda tüketici, bu açıklamanın doğru olup olmadığını sorgulamadan ve bu şekilde bir düzenleme olup olmadığını araştırmadan açıklamayı doğru kabul ederek, soluğu müteahhit ve inşaat şirketlerinde aldılar ve ödedikleri KDV'nin iadesini istediler. Haksız da değiller, Başkan'ın açıklaması doğru kabul edildiğinde, iadesini isteyecekleri rakam 10.000 TL. ile 350.000 TL. arasında değişiyor. Bu da herkes için büyük para.
Yalnız Başkan'ın ve Başkan'ın açıklamalarını okuyup doğru kabul eden tüketicilerin atladıkları önemli bir husus var; KDV Kanununda Başkan'ın açıkladığı gibi bir vergi istisnası YOK!
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı'nın belirttiği KDV Kanununun 17. maddesinde konu ile ilgili iki düzenleme yer alıyor. Bunlar 17. maddenin 4. fıkrasının (ş) ve (y) bentleri.
1) KDV Kanununun 17/4-ş maddesinde düzenlenen istisna, konut finansmanı amacıyla teminat gösterilen veya ipotek konulan konutun, konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, ipotek finansmanı kuruluşları ya da üçüncü kişilere teslimi ile bu şekilde alınan konutun, konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ipotek finansmanı kuruluşları tarafından teslimine (satışına) ilişkindir.
İncelenmesinden de fark edileceği üzere, madde hükmünde iki ayrı istisna düzenlemesi bulunmaktadır. Bunlar, konut finansmanı sistemi kapsamında verilen konut kredisi nedeniyle teminat gösterilen veya ipotek konulan konutların maddede belirtilen kuruluşlara teslimi ile aynı konutların maddede belirtilen kuruluşlarca satışıdır. Her iki işlemde, istisna düzenlemesi nedeniyle KDV’den arındırılmaktadır.
Buna göre,
- Konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması amacıyla teminat gösterilen veya ipotek konulan konutların, konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, ipotek finansmanı kuruluşları ya da üçüncü kişilere (müzayede mahallinde yapılan satışlar dahil) teslimi,
- Bu şekilde teminat gösterilen veya ipotek konulan konutların, konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ipotek finansmanı kuruluşları tarafından müzayede mahallinde yapılan satışı dahil teslimi
KDV’den istisnadır.
Kredi ile konut satışlarında tüketiciler konut alımlarını müteahhitler / inşaat şirketlerinden yapmakta, bu alımların kredilendirmesi ise bankalar dahil konut finansman kuruluşları ve ipotek finansman kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Müteahhitler / inşaat şirketleri, tüketicilere yaptıkları konut satışları üzerinden hesapladıkları KDV'leri beyan ederek vergi dairesine ödemektedirler. Vergi dairesine ödenen bu KDV'lerin, krediyi sağlayan konut finansman kuruluşları ve ipotek finansman kuruluşları ile bir ilgisi ve alakası bulunmamaktadır.
Tüketicilerin aldıkları konut kredilerini ödeyememeleri halinde, konut finansmanı sistemi kapsamında verilen konut kredisi nedeniyle teminat gösterilen veya ipotek konulan konutların konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ipotek finansmanı kuruluşlarına teslimi tüketicilerin durumuna göre ya KDV'nin konusuna girmemekte, ya da bu madde hükmüne göre KDV'den istisna bulunmaktadır. Kredi kullanan tüketicilerin vergi mükellefi olmaması halinde, konutların sözü edilen kuruluşlara teslimi ya da bu kuruluşlar tarafından el konulması KDV'nin konusuna girmemektedir. Kredi kullanan tüketicilerin vergi mükellefi olması halinde ise, konutların sözü edilen kuruluşlara teslimi ya da bu kuruluşlar tarafından el konulması KDV'den istisna bulunmaktadır. Dolayısıyla, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna bulunan her iki durumda da, konut satın alınması sırasında ödenen KDV'nin konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ipotek finansmanı kuruluşları tarafından tüketicilere iadesi, geri ödenmesi kanunen ve hukuken mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, söz konusu 17/4-ş maddesinde, bu tür durumlarda tüketicilere KDV iadesini öngören bir düzenleme yer almamaktadır.
Öte yandan, burada bir konut satışının iptali ve iadesi değil, kredisi ödenemeyen konuta kredi sağlayanlarca el konulması veya konutların krediye karşılık bunlara teslimi söz konusudur. Bu da, KDV iadesi doğuran KDV iadesi yapılacak işlemlerden değildir. Dolayısıyla, Başkan'ın açıkladığı gibi, kredili konut satın alma - satma işlemlerinde tüketicilere KDV iadesi yapılması söz konusu değildir.
2) KDV Kanununun 17/4-y maddesinde düzenlenen istisna ise, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında gerçekleştirilen SAT - GERİ KİRALA - SATIN AL sistemi çerçevesinde gerçekleştirilen taşınır ve taşınmazın kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devrine ilişkindir. Tüketicilerden SAT - GERİ KİRALA - SATIN AL sistemi çerçevesinde konut satın alınması, kiralanması ve kira süresi sonunda geri satılması Kanunen mümkün değildir. Bu sistem geçerli olsa bile, bu istisna kapsamında tüketicilere yine KDV iadesi yapılması söz konusu olamayacaktı.
3) Bu konularda Tüketici Hakem Heyetlerine ve Tüketici Mahkemelerine başvurulmasının bir anlamı ve işlevi de yok. Boşu boşuna bu yerler gereksiz yere meşgul edilecek, herhangi bir sonuç da alınamayacak.
SON SÖZ: Tüketiciler Birliği Genel Başkanı'nın "Kredi Kullanılan Konuta Ödenen KDV Geri Alınabilir" şeklindeki açıklamasının yasal bir dayanağı bulunmuyor. Tüketicilerin belirtilen açıklama çerçevesinde KDV iadesi talep etmeleri ve almaları da kanunen mümkün değil. Bu türden yapılan açıklamalarda daha dikkatli olunması ve yanlış yönlendirmelere neden olacak bu açıklamalardan doğruluğu ve kanunlara uygunluğu teyit edilmedikçe kaçınılmalı. İnsanların enerjisi ve zamanı boş yere heba edilmemeli.
Saygılarımla.
Abdullah TOLU
Yeminli Mali Müşavir
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.