Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gençlerin işbaşı eğitim programlarıyla istihdama kazandırmak istediklerini belirterek, “İşbaşı eğitimlerine katılan gençlerimizin veya çalışanımızın neredeyse yüzde 70'i kalıcı istihdama dönüşüyor, önümüzdeki süreçte artı istihdam da diyoruz. Aldığınız her artı istihdamda özellikle stratejik alanlarda özellikle yeni mezun olmuş üniversite gençlerimizde diyoruz ki; ‘yüzde 50'sini biz destekliyoruz. İstihdamdamsa istihdam seferberliğini biz başlatacağız. Her bir yaşta 1 milyon 250 bin genci olan bir zenginliğin sahibiyiz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasında, odalarda ve borsalarda kurulacak İŞKUR Protokolü imzalandı. TOBB Kabul Salonu'ndaki imza törenine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İŞKUR Genel Müdürü Mehmet Ali Özkan ve 81 ilin İŞKUR il müdürleri katıldı.
Müezzinoğlu programda yaptığı konuşmada, “Büyük başarılar sonucu bugün ülkenin büyük hedeflere ve büyük ideallere yürümesinden rahatsız olanların ülkemizin önüne çıkardığı bazı oyunlar, bazı tuzaklar, bazı etik dışı hukuk dışı ayaklanmalar veya tezgahlar neticesi geçtiğimiz yıl bazı olağanüstü sıkıntılar yaşadık. Hala belirli oyunlar, belirli masa başı tezgahlar var. Bu tarihi geçmişimizde de oldu, tarihi gelecekte de olacaktır. Niye? Bir defa büyük millet olma iddiası var ve büyük hedefleri var. 2023 hedefleri o dünyanın en güçlü ilk 10 ekonomisinin oturduğu masaya bu milletin oturmasından rahatsız olanlar var. Bu rahatsız olanlar belirli oyunları kuracak belirli tuzakları kurma gayreti içinde olacak. Bu bazen ekonomik tuzaklar olacak, bazen dövizle, bazen kredi notuyla oynamak, bazen de darbe girişimlerinin arkasında durmak gibi gerçekten insani vicdani, hukuki olmayan birçok tuzakları organize edecekler” diye konuştu.
“Ama şunu bilsinler ki bu millet bir başka millete benzemez” ifadesini kullanan Müezzinoğlu, “Başka milletlere karşı yaptıkları oyunları tuzakları başarıyla sonuçlandırabilirler ama bu büyük Türk milletine bugüne kadar nasıl başaramadılarsa bundan sonra da asla başaramayacaklar. Bunun en büyük ispatı 15 Temmuz akşamı o hain darbe girişiminin 16 Temmuz sonrası aydınlık sabahıdır. O geceyi hiçbir millet aydınlık sabaha dönüştüremezdi Türk milleti dışında. O karanlık geceyi tankları, F-16'ları, helikopterlerden ateş yağmurunun altında sen bunu bu millete yapamazsın diyerek genciyle kadınıyla yaşlısıyla hatta şahit olduğum için söylüyorum; iki ayağı dizden aşağı olmayan iki değnekle havaalanı meydanına gelmiş 60 yaşındaki engelliye sorduğumda ‘Hayırdır sen ne arıyorsun?' dediğimde ‘Bu gece olmayacağız da ne zaman olacağız' diyen engelli kardeşlerimiz de var. Bu nedenle bu büyük millet dostuna güven veren bir millettir. Bu nedenle bu millet düşmanına hesabını bir daha yap, bu millete tuzak kurarak başarılı olamazsın kendi seviyeni düşürürsün kendi adiliğini gösterirsin cevabını verdi, 249 şehidimiz, 2 bin 200 gazimiz, 80 milyon ülke insanın birlikte farklı siyasi tercihlerini bir kenara bırakarak, farklı yaşam tarzlarını bir kenara bırakarak, ‘bu vatan benim vatanım bu millet benim milletim bu ay yıldızlı bayrakta benim bayrağım' diyerek hep beraber sahip çıktı. Bu sahip çıkma bundan sonra da devam edecektir.
Bu oyunlar, yaşadığımız sıkıntılar geçtiğimiz 1-1,5 yılda ekonomimizde bazı sıkıntıları gündeme getirmiş olabilir ama bu sıkıntıları da yine biz aşacağız. İrademizle, cesaretimizle, özgüvenimizle ve bu ülke insanına bu millete güvenerek aşacağız. Bütün bu olumsuzluklardan yeni yeni fırsatlar çıkarmak, bütün bu olumsuzluklardan yeni yeni farklılıklar kazandırmak burada bizim görevimizdir. O yüzden diyoruz ki akıl teri ve alın teri. Aklımızı, yüreğimizi, cesaretimizi bir adım daha ileriye atacağız. Niye? Şehitlerimize borcumuz var. O şehit bu vatan, bu bayrak, bu vatan için bizlerin kaderi için canını feda etmek için cesaretinden geri durmadı ve canını feda etti. Bizim bu şehitlerimize, bu gazilerimize borcumuz var, bu milletin geleceğine görevimiz ve sorumluluğumuz var. Daha tedbirli olalım denemez, daha cesur olmamız gerekiyor, daha ileri adım atacağız” açıklamasında bulundu.
Müezzinoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“İstihdamdamsa istihdam seferberliğini biz başlatacağız. Her bir yaşta 1 milyon 250 bin genci olan bir zenginliğin sahibiyiz. Onları 2-3 bir istihdam alanına aldığımızda bunların yüzde 90'ı bizim için hep artı üretecektir. Onların o nedenle biz işbaşı eğitim programlarıyla istihdama kazandıralım diyoruz. Bu istihdama kazandırdıklarımız bizim veya işverenimizin artısı bizim de üretimimiz üretimin artışı olacaktır. İşbaşı eğitimlerine katılan gençlerimizin veya çalışanımızın neredeyse yüzde 70'i kalıcı istihdama dönüşüyor. Bu da çok önemli kazanım. Önümüzdeki süreçte artı istihdam da diyoruz. Aldığınız her artı istihdamda özellikle stratejik alanlarda özellikle yeni mezun olmuş üniversite gençlerimizde diyoruz ki; ‘yüzde 50'sini biz destekliyoruz.' Üniversite gencimize de şunu diyoruz; bir işverene git, de ki benim ücretimin yarısını bakanlığımız ödüyor. Benim alınterimin karşılığının yarısını da sizden istiyorum. 1 yıl sürecince yarısını İşkur'un ödediği, diğer yarısınında sizin destek verdiğiniz ertesi yılda yine yüzde 25'ine bizim destek verdiğimiz bu seferberlikte sizlerin daha cesur daha ileri adımlar atmanızı bekliyoruz. Bu anlamda yaklaşık 300 bin artı istihdama destek vereceğiz. Bu anlamda dünya sorun yaşayan olağanüstülükler var. Bu olağanüstülükten olağanüstü kabiliyetleri olan bir milletle çıkıyoruz. Olağanüstülüklerden bu kadar başarılı çıkan bir milletin yatırımcısı girişimcisi üreticisi sanayicisi işadamı dünyadaki diğer olumsuzlukları fırsata dönüştürecek diğer imkanları göz ardı etmemeli. Başta cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bütün ilgili bakanlıklar her zaman yanınızdayız.”
Bakanlık olarak 4 aydır her ile gidip orada sanayi ve ticaret odalarıyla bir arada olduklarını ve bu kapsamda 11 ile gittiklerini anlatan Müezzinoğlu, ayrıca bütün il müdürlerinin her hafta bir asgari ücretliye, emekliye, engellilere çat kapı ev ziyaretlerinde bulunmaya başladıklarını ifade etti.
Yaklaşık bir buçuk ay önce İstanbul Sanayi Odası'nda bir işvereninin kürsüye çıkarak ‘Sizin bu yarı zamanlı doğum yapmış anneyi 6 yaşına kadar çocuğunun yanında olması ve yarı zamanlı çalışma imkanı tanımanız kadın istihdamına zarar getirdi' dediğini ifade eden Müezzinoğlu, buna önerileri olduğunu kaydetti.
Bakan Müezzinoğlu, söz konusu projeye ilişkin olarak, “Bizim bu projeye önerimiz var bu da anneanne babaanne projesidir. Gelecek hafta sonu İstanbul Sanayi Odası ile beraber anneanne-babaanne projesinin imzasını atacağız” şeklinde konuştu.
Bakan Müezzinoğlu, “Tehlikeli işlerdeki veya farklı alanlardaki engelli çalıştırmada yaşanan zorlukları yeni projelerle farklı boyutlara taşımayı hedefliyoruz” diyerek, “Tekstilde yalnızca engellilerin çalıştığı engelli fabrikalarını kurarak, engelli üretim merkezlerini kurarak veya engellilerin farklı engellilik durumlarına göre yalnız engellilere ait çağrı merkezleri gibi farklı alanları üreterek, o zaman burada da engelli istihdamının oranlarını yakalayalım ama bizim işverenlerimize de formüller çözümler üretelim. Bunları masa başındaki çalışmalarımızla yakalayamıyoruz. İşvereni dinlediğimiz zaman işçiyi dinlediğimiz zaman veya evine çatkapı Konya'da 3 tane eve ziyarete gittik ve 3 tane farklı çözüm üretmemiz gereken alanı gördük. Her Cuma sizleri dinleyeceğiz. Farklı illerde en az 10-12 ilde başta ben olmak üzere illerimizde olacağız ve 3 ay içerisinde Türkiye'yi turlayacağız. Yılda en az 3 defa Türkiye'yi turlamış olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Şu anda üniversite mezunu gençler arasında yaklaşık yüzde 30'luk bir grubun iş aramadığını söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “İş hayatına katılmaya bile adım atmıyor. Bu grupla ilgili bir çalışma yapalım, çalıştay yapalım. Neden iş hayatına istihdama girmek istemiyorlar. Gerekiyorsa onlar adına farklı projeler üretelim. Daha özgün, daha girişimci ve daha bağlayıcı olmayan daha esnek projeler üretelim. Bu yüzde 30 dediğimiz genç düşünün ki 25 yaşında, 1 milyon 250 binin yüzde 30'u 300-400 bin. Bu 300-400 bin gencin yarısını biz hayata tutunduramazsak o zaman acaba hangi yanlışların içinde olacak, hangi tedbirleri alırız boyutuna döneriz ki o bizim için bataklık kurutmak yerine sivrisinek avlamak anlamına gelir ki boşu boşuna kürek çekmiş oluruz. Türkiye bu sıkıntılı süreçten de bu tünelden de aydınlık sabaha 2017 yılı sonu inanıyorum ki başladığımızdan çok daha güzel olacaktır. Bu anlamda 252 noktada TOBB ile birlikte çalışacak bu noktalarda bizim İŞKUR'un yetkili arkadaşlarımız istihdam alanında her türlü yardımı, öncülüğü ve desteği verecek. İnşallah ülkemiz, milletimiz kazanacak” şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu ise, 81 ilde bakanlığın kuruluşları ve iş dünyası olarak birlikte çalıştıklarını belirterek, “FETÖ kaynaklı darbe girişiminin sonrasında terör örgütleri ülkemize saldırmaya devam ettiler. Başaramadıklarını görünce daha da hırçınlaştılar, daha çok saldırdılar. Terör örgütlerini kullanarak saldıran odaklar şimdi de ülkemizi ekonomik kriz tuzağına düşürme telaşına girdiler. Geçmişten bu yana birçok stres testinden geçmiş Türkiye ekonomisini, zor duruma düşürmeye çalışıyorlar. Buradan çok açık söylüyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Nasıl saldırırlarsa saldırsınlar, başarılı olamayacaksınız. Biz bir oldukça, el ele, omuz omuza verdikçe bizi yenemeyeceksiniz. Siz her saldırdığınızda; Türk iş dünyası olarak, ülkemizin geleceği için daha çok çalışmaya söz veriyoruz. İşçi kardeşlerimizle el ele, omuz omuza daha çok çalışıyoruz, daha çok üretiyoruz, daha çok ticaret yapıyoruz. Ekonomik olarak zor günlerden geçerken, şimdi ekonomiyi normalleştirme ve somut adımlar atma zamanı. Özellikle de böyle bir dönemde olumlu işleri yapmak ve Türkiye ekonomisinin sağlamlığını hem insanımıza göstermek, hem de dünyaya tanıtmak, çok daha önemli hale geldi. Bu kapsamda, ilk olarak faiz baskısı altında ezilen KOBİ'lerimize ucuz finansmanın önünü açtık. TOBB Nefes Kredisini başlattık. TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak, yıllık yüzde 9,90 faiz oranı ile KOBİ'lerimizin finansman ihtiyacına nefes olduk. Yine 2016'yı bitirmeden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ve İŞKUR ile birlikte ‘Mesleki Eğitim ve İstihdam Seferberliği' başlattık. Bu seferberlik, Türkiye'de kamu ile özel sektör arasında gerçekleşen en büyük ortak çalışma girişimidir. Bu zamana kadar sadece bir projede olan işbirliğimizi, işgücü piyasasının tamamını kapsama alacak şekilde genişlettik” ifadelerini kullandı.
“Nitelikli eleman ihtiyacındaki şirketlerimizle iş arayan kardeşlerimizi bir araya getirdiler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TOBB ve İŞKUR olarak Türkiye ekonomisinin istihdam dostu büyümesini daha da güçlendirecek yeni bir atılım hamlesi başlatıyoruz. Artık Oda ve Borsalar, 81 il ve 160 ilçede, İŞKUR faaliyetleri hakkında da işverenleri bilgilendirecek ve tanıtacak. Oda ve Borsalarımız İŞKUR hizmet noktaları haline gelecek. Oda ve Borsalarımızda İŞKUR'un iş ve meslek danışmanları görev yapacak. Böylece hizmeti işverenin ve işsizin ayağına götürmüş olacağız. Ankara'dan ve merkezden çare arama dönemi kapanacak, yerelden çözümler hız kazanacak. Burada SGK İl Müdürlerimizden de bir ricam var. İş dünyasına, KOBİ'lerimize istihdam teşvikleri konusunda rehber olun. Yararlanabilecekleri halde yararlanmadıkları istihdam teşviklerinde onlara yol gösterin. Böylelikle bakanlığımızın tasarladığı politikalar amacına ulaşmış olsun, iş dünyasının yarasına merhem olsun.”
Hisarcıklıoğlu, iş dünyasında üstlerine düşen görevlerle ilgili de, “Ülkemizin geleceğine daha çok yatırım yapmaktır. Burada tüm iş dünyasına sesleniyorum. Devletimiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız İŞKUR ve SGK, özel sektöre bu kadar destek verirken, özel sektörün önünü açarken, biz de elimizi taşın altına koyalım. Buradan iş dünyasına, üyelerimize bir çağrı da bulunuyorum: ‘Türkiye'nin Geleceğine Sen de 1 İstihdam Sağla' diyorum. Bunu da imkânın ölçüsünde sağla. İmkânın kısıtlıysa 1 istihdam sağla, imkânın varsa 10 istihdam, 100 istihdam sağla. İŞKUR işe alacağı kişinin maaşını ödüyor, sigortasını yapıyor. Sana hiçbir maliyeti yok. Gel, işsiz bir kardeşime istihdam sağla, ekmeğini paylaş onunla. Program sonunda bu kişiyi istihdam etmeye devam edersen, SGK işveren payını İŞKUR senin adına ödüyor yine. Yani İŞKUR, senin istihdam üzerindeki vergi yükünü azaltıyor. Bize de bundan yararlanmak düşer. Şimdi üyelerimize, KOBİ'lerimize diyorum ki; hangi tür çalışana ihtiyacın varsa, gel üye olduğun Oda-Borsadaki İŞKUR Hizmet noktasına; ihtiyacını söyle. Biz ihtiyacın olan nitelikli elemanı bulup sana getireceğiz. İnşallah istihdam dostu bu büyüme politikalarıyla Türkiye'yi daha parlak bir gelecek bekliyor. Dün Türkiye'ye yatırım yapanlar kazandı. Bugün de Türkiye'ye yatırım yapanlar kazanacak, yarın da. Ben ülkemin geleceğinden umutluyum. Türkiye'nin geleceğine inanlar, asla kaybetmezler” değerlendirmesinde bulundu. İHA
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.