e-fatura Uygulaması, mükelleflerin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sistemi üzerinden, belirli bir formatta standart hale getirilmiş, değiştirilemez bir şekilde mühürlenmiş, alıcı ve satıcı arasında işlem kolaylığı sağlayan, güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu elde edilen sistemin genel adıdır.
e-fatura Türkiye’de ilk defa 05.03.2010 tarihinde 397 sıra no.lu VUK tebliği ile uygulama alanı bulmuş ve o günden itibaren giderek artan bir şekilde uygulanmaya devam etmektedir. e-fatura her ne kadar nitelik olarak kağıt fatura ile aynı olsa da işleyiş, format, norm ve iletim biçimi olarak kağıt faturadan bir hayli farklıdır. e-Fatura veri, format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen, VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletişiminin merkezi bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.
e-fatura kavram olarak yeni bir belge türü değil gibi görünse de aslında geleneksel kağıt fatura ile benzer olmayan özelliklere haizdir. Anlaşmalı matbaa ya da noter onayının olmayışı, teslim safhasındaki imza kanıtının olmayışı, sahte ve muhteviyat açısından risk teşkilinin yargı safhasında henüz içtihat oluşturmaması bile e-faturanın aslında kağıt faturadan bir kısım özellikler bakımından ayrıştığını göstermektedir. Fakat gerek TTK ve gerekse de VUK’ nu e-faturayı kâğıt fatura ile aynı mali ve hukuki niteliklere sahip olarak özdeş kılmıştır.
Maliye İdaresi e-fatura uygulamaları için bir yönetim çatısı belirlemiş ve bu yönetim sahipliğini Gelir İdaresi Başkanlığına vermiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen e-fatura uygulamasında amaç tek format ve standarda göre satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistem oluşturmaktır.
Sistemden faydalanma hakkı tüzel kişilere 397 sıra no.lu VUK tebliği ile bu hak tanınmış olup, 416 sıra no.lu tebliğ ile de gerçek kişilerin sisteme dahil olma hakkı sağlanmıştır. Uygulamanın yaygınlaştırılması ve güvenli bir ortam sağlanması amacıyla “ Özel Entegratörlük ” müessesi 421 sıra no.lu VUK tebliğinin yayınlanmasıyla genel işleyişe dahil edilmiştir. Böylece 421 sıra no.lu VUK tebliği ile 01.09.2013 tarihine kadar müracaat ve 2014 yılından başlamak üzere kullanım alanı neredeyse 20.000 (http://www.efatura.gov.tr/efaturakayitlikullanicilar.html) mükellefe yaklaşan bir sayı ile kapsam genişletilmiştir.
Bununla beraber, 20 Haziran 2015 gün ve 29392 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 454 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, daha önce elektronik defter tutma ve elektronik fatura (e-fatura) uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamının genişletilmesi ve ihracat işlemlerinde e-Fatura uygulamasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.
Söz konusu genel tebliğ ile aşağıdaki kriterlere uyan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.
Buna göre özel statü dışında olanlar hariç olmak üzere;
2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler
— 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 01.01.2016
— 2015 hesap döneminde sağlayan mükellefler 01.01.2017
— 2016 hesap döneminde sağlayan mükellefler 01.01.2018 tarihinden itibaren e fatura ve e defter uygulamasına zorunlu olarak geçeceklerdir.
Bu bağlamda, 2010 yılında günümüze e-fatura düzenleme ve bu konu ile ilgili mevzuat ve teknik altyapı gerek kullanıcıların gerekse bu konu ile ilgili çalışma yapan meslek mensubu ve akademisyenleri gayretleri ile istenilen seviyeye yakın kullanım haline dönüşmüştür.
II- e-Faturanın VUK Karşısındaki DurumuVergi Usul Kanunu’nun 229. maddesi faturanın tanımı yapılmıştır. Buna göre fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin ödediği meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” Kanun açık olarak bir faturadan bahsedebilmek için ticari bir hizmet ya da malın tacirler arasında satış işleminin yapılmasını birincil öncelik olarak görmektedir.
Kanun, faturanın kağıt ortamında düzenlenmesini, tarifini, şeklini ve nizamını 229, 230, 231 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) maddelerinde belirtilmiştir. Buna göre fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı mablağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:
– Faturanın düzenleme tarihi, seri ve sıra numarası;
– Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;
– Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;
– Malın veya işin nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı;
– Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası
Faturaların elektronik belge olarak düzenlenmesi ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 242. Maddesinin 2 numaralı fıkrasında belirtilmektedir. Elektronik Ortamdaki Kayıtlar ve Elektronik Cihazla Belge Düzenleme başlığı altında;
“Maliye ve Gümrük Bakanlığı; mükelleflere, niteliklerini belirlediği elektronik cihazları kullandırmak suretiyle belge düzenlettirmeye ve kullanılacak özel cihazlardan çıkarılan pulları belgelere ekletmeye yetkilidir. Elektronik cihazlarla düzenlenen belgeler ile özel cihazlardan çıkarılan pulları ihtiva eden belgeler bu Kanun hükümlerine uygun olarak düzenlenmiş belge hükmündedir.(2) Elektronik cihazların belirlenen niteliklere uygunluğu 6.12.1984 gün ve 3100 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre kurulan komisyonun görüşü alınarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca onaylanır. Maliye ve Gümrük Bakanlığı, elektronik cihazlarla veya kullanılacak özel cihazlardan çıkarılan pulları ekletmek suretiyle belge düzenletme yetkisini; iş grupları, sektörler, bölgeler, yerleşim birimleri, yıllık hasılat tutarları itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyet gösterilip gösterilmediğine göre ayrı ayrı veya topluca kullanabilir”
e-faturanın kullanım ve işleyiş süreçleri bu yasal dayanak ile desteklenmiş bu konuda Maliye Bakanlığı elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile ilgili defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, düzenlemeye ve denetlemeye tam yetkili kılınmıştır.
Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. e-fatura sisteminde bu uygulama iki şekilde yapılır. Malın sevkiyatı, elektronik fatura suretinden bir çıktı alınarak kaşe ve imzalandıktan sonra sevk edilir veya sevk irsaliyesi ekinde ürünler alıcı firmaya ulaştırılır. Burada dikkat edilmesi gereken husus irsaliye tarihinden itibaren yedi gün sonraya fatura kesmek değil, yedi gün içinde elektronik ortamda yükleme yapmış olmaktır. (Örneğin; 01.07.2015 tarihli irsaliyenin faturasını en geç 07.07.2015 tarihinde GİB’e bildirmiş olmak gerekiyor. 08.07.2015 ve sonrasında yapılmış yüklemeler VUK’un azami yedi gün kuralına aykırıdır.)
e-Fatura yeni bir belge türü değildir, e-fatura teknik olarak,
1- Oluşturma,
2- İmzalama,
3- Gönderme,
4- Muhafaza,
5- İbraz,
süreçlerinin tümünün internet yoluyla dijital ortamda hazırlanarak bir işlem silsilesi içerinde GİB aracılığıyla gönderilmesi işlemidir.
e-fatura iki temel kural üzerinde işletilmektedir.
1 – Temel Fatura
2- Ticari Fatura
Temel fatura senaryosunda satıcı firma tarafından alıcıya belli format ile ulaştırılmış olan belge ile ekranda onay ve red butonu yer almamaktadır. Bu fatura senaryosunda karşı tarafın bunu kabul etmesi öngörülmüş ve itiraz hakkı teknik olarak tanınmamıştır.
Diğer taraftan ticari fatura senaryosu ile satıcı tarafından alıcıya elektronik ortamda gönderilen “Ticari Fatura” ile ilgili olarak karşı tarafa bunu kabul yada itiraz hakkı tanınmaktadır.
Ticari fatura ile temel fatura arasındaki en büyük fark faturanın itirazı ile ilgilidir. Buna göre, temel fatura, sistemdeki işleyişe göre onaylanamamakta ve red edilememektedir. Teknik altyapı böylesi bir duruma izin vermemektedir. Öte yandan ticari fatura, sistem dahilinde kabul ya da red edilebilmektedir.
III- TTK Açısından e-Faturaya İtiraz Süre ve Şekil Açısından DeğerlendirilmesiFatura ve teyit mektubu Türk Ticaret Kanununun 21. Maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“3. Fatura ve teyit mektubu
MADDE 21- (1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
(3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. “
Türk Ticaret kanununun 21/2 .maddesine göre faturanın içeriğine alındığı tarihten itibaren sekiz (8) gün içinde itiraz edilebileceğini, aksi halde faturanın içeriği eksik, noksan, hatalı olsa bile kabul etmiş sayılacağını ifade etmektedir.
Türk Ticaret Kanunu tacirler arasında yapılan her türlü mal ve hizmet alım ve satımlarında karşı tarafın itirazını ve bu itirazın süre ve şekil açısından ispat kuvvetini ve yargıda lehine delil teşkil edeceğini anılan 21.maddesi ile düzenlemiştir. Ticari hayatın bir gereği olarak 8 günlük süre her işletme açısından bu anlamda önemli bir hüküm ifade etmektedir.
Bu şekilde tanımladığımız fatura aslında Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu açısında bir “sözleşme hükmü” taşımaktadır. Bu doğrultuda itirazın usul bakımında şekli ile itiraz yolları da önem teşkil etmektedir. Türk Ticaret Kanunu 18.maddesi bu itiraz sarih bir biçimde açıklık getirmektedir. Türk Ticaret Kanununa göre itiraz yolu 18.maddenin 3.fıkrasında şöyle açıklanmaktadır.
“I – Genel olarak
MADDE 18–
(1) Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür.
(2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
(3) Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
(4) Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır.
Buna göre, fatura ve benzeri vesikalar 3.madde de yazılan itiraz yolları kullanılarak bu itirazın geçerliliği sağlanabilmekte ve gerek TTK ve gerekse de Borçlar Kanunu açısında ispat edici hüküm barındırmaktadır. Kaldi ki; yine Türk Ticaret Kanunu’nun “Beyanlar, belgeler ve senetler” başlığını taşıyan 1525 maddesi de ;
MADDE 1525–
(1) Tarafların açıkça anlaşmaları ve 18 inci maddenin üçüncü fıkrası saklı kalmak şartıyla, ihbarlar, ihtarlar, itirazlar ve benzeri beyanlar; fatura, teyit mektubu, iştirak taahhütnamesi, toplantı çağrıları ve bu hüküm uyarınca yapılan elektronik gönderme ve elektronik saklama sözleşmesi, elektronik ortamda düzenlenebilir, yollanabilir, itiraza uğrayabilir ve kabul edilmişse hüküm ifade eder.
(2) Kayıtlı elektronik posta sistemine, bu sistemle yapılacak işlemler ile bunların sonuçlarına, kayıtlı posta adresine sahip gerçek kişilere, işletmelere ve şirketlere, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcılarının hak ve yükümlülüklerine, yetkilendirilmelerine ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esaslar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş ay içinde yayımlanır.”
Şeklinde açık bir tanımla fatura ve benzeri belgelere itiraza cevaz vermiştir.
IV- Sonuçİş yaşamı da tıpkı diğer yaşam alanlarında olduğu gibi teknolojik ve bilimsel yeniliklerden etkilenmemesi neredeyse olanaksızdır. Toplumsal evrilme süreçlerini Tarım, sanayi ve bilgi toplumu olarak bir düzleme oturtursak, sanayi toplumu dönemi kapanmış ve hali hazırda içinde yaşamakta olduğumuz bilgi toplumu sürecine girmiş ve bu sürecin içinde gelişme ortamında olduğumuzu bilmekteyiz. Bu bağlamda ticari ilişkiler de neredeyse her evresi elektronik ortamda birbirine bağlanılarak zaman, insan kaynağı, para gibi atıl duruma düşecek fonksiyonları aza indirgemiştir. E-Fatura da bu sistem içerisinde ticari hayatımıza yeni giren bir kavramdır. E fatura kabul sürecinde özellikle TEMEL FATURA senaryosunda itiraz yolları şimdiki mevzuat hükümlerinde ihtilaflara yol açacak durumda gözükmektedir. Çünkü karşı taraf bu fatura formatını sistemden red edememekte ve zorunlu olarak kabul etmektedir. Bunu anca iade faturası keserek düzeltebilmekte, ya da geliştirdiği bir ara programla ticari bir bağı yoksa zaten kabul imkanı tanımamaktadır. Gerek V.U.K. nu gerek se TTK nın 18/3.ve 1525/1 maddelerinde faturaya itiraz yolları KEP (kayıtlı elektronik posta) ile de yapılıyor olabilmesi e fatura da ki TEMEL FATURA senaryosuna açıkça derç edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
— Dr.Selahattin Tuncer,E. Öğretim Üyesi, YMM, Yaklaşım / Aralık 2013 / Sayı: 252
— http://yukahukuk.com/elektronik-fatura-kayit-sistemi-hakkinda
— http://www.ugurkampus.com/makaleler/e-fatura-sistemi/
— Rüknettin KUMKALE, e -Fatura Sisteminde Faturaya İtiraz
— http://www.alomaliye.com/2014/04/22/e-fatura-sisteminde-faturaya-itiraz-2/
Gülin GÜRGENÇ
S.M. Mali Müşavir
gulingurgenc85@hotmail.com
Alomaliye
Tarih: 2 Kasım 2016
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.